Türkiye’de son yıllarda özellikle gayrimenkul piyasasında yaşanan hareketlilik ve rekabetle birlikte , özellikli ve kalifiye konut üretiminde sayısal olarak artış olduğu görülmektedir. Özellikle son 5 yıl içerisinde Gayrimenkul anlamında hem yatırım yapmak hem de vatandaşlık kazanmak için Arap coğrafyası, Rusya ve Türk Cumhuriyetlerin ülkemize ilgisinde artış olduğu gözlemlenmektedir. Türkiye’de mülk alımı yapacakların ise akıllarında bazı soru işaretleri bulunmaktadır. Bu yazımda sizlere TFR olarak tecrübelerimizi paylaşarak soru işaretlerinin ortandan kaldıracağını umuyorum.
Türkiye gayrimenkul yatırımı için hem Avrupa ile Asya arasında ki coğrafi konumundan dolayı hem de yatırımcılarına her yıl kazandırmasından dolayı tercih edilen bir ülkedir.
İstatistik olarak bakıldığında en doğru yatırım yapılacak şehirlerin İstanbul, İzmir, Ankara, Adana , Mersin , Muğla , Antalya olduğu görülmektedir. Bunun nedeni bu şehirlerin hem nüfus olarak hem de ekonomik olarak ülkenin en önemli şehirleri olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca bu şehirlerde alınan mülklerin gerektiğinde satılması da oldukça kolaydır. Türkiye’nin ayrıca Akdeniz’e olan kıyısından dolayı yaz aylarını değerlendirmek için de yatırım yapmak doğru bir seçenektir.
Firma olarak bizim tavsiyemiz hem ticari hem de nüfus yoğunluğunun fazla olduğu şehirlerde yatırım yapılmasıdır.
Son yıllarda vatandaşlık almak için Gayrimenkul alımlarında Devletin koymuş olduğu minimum satın alma bedelinin 250.000 USD olduğunun bilinmelidir. Alınan mülkün bu değeri karşıladığının tespit edilmesi için Gayrimenkul Değerleme Firması tarafından hazırlanmış ekspertiz raporu ile doğruluğu ispat edilmesi gerekmektedir.
Bu miktarda bir alım yapılması hemen vatandaşlık kazanmış olduğunuz anlamına gelmemekte olup sonrasında hukuksal prosedür devam etmektedir. Türkiye’de mülk satışına aracılık eden kurumlar vatandaşlık için başvuru prosedürlerinde hukuki hizmet vermeye yetkili değildir , lakin TFR olarak biz ve diğer firmalarının bu konular üzerinde uzmanlaşmış hukuki işlemleri iyi bilen çözüm ortakları bulunmaktadır.
Bu süreçte karıştırılan bir diğer konu almış olduğunuz ev için ödediğiniz ücretin ve emlak danışmanlık ücretinin içinde vatandaşlık için alınan hukuk danışmanlığı ücretinin olmadığıdır. Kısacası bunlar farklı iş kolları olup farklı ücretleri bulunmaktadır. Vatandaşlık almak dışında yapılan mülk yatırımlarında ise bu hukuki prosedürler bulunmamaktadır.
Türkiye’de kredi kullanmalarında herhangi bir sorun bulunmamaktadır
Bir diğer konu ise mülk almak için kredi kullanmak isteyenlerin bunun gerçekleşip gerçekleşemeyeceği ile ilgili olanlar. Evet Türkiye’de kredi kullanmalarında herhangi bir sorun bulunmamaktadır lakin süreç biraz daha zor olduğu söylenebilir. Türkiye bankaları genellikle yabancı uyruklu vatandaşlara kredi vermekte imtina etmektedir. Yabancı konut kredisi koşulları bankadan bankaya değişkenlik gösterebiliyor. Gerekli prosedürler vatandaşı olduğu ülkelerle aşağı yukarı aynı olup aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.
Yabancı uyruklu vatandaşların Türkiye’deki bankalardan kredi kullanabilmeleri için gerekenler:
-Satın alınacak gayrimenkulün tapusu,
-Kişinin pasaport fotokopisi,
-Yaşadığı ülkedeki ikamet adresini gösteren faturaların çıktısı (su, elektrik)
-Yurt dışında çalıştığı yerden imzalanmış son 3 aylık bordrosu. (bu durum Türkiye’de yaşayanlar için geçerli değil)
-Yurtdışında önceki dönemlere ait banka hesap hareketlerini gösteren banka dekontları
-Varsa üzerlerindeki gayrimenkul veya değerleri ispatlayan belgelerin fotokopisi.
Kredi ile alınan evlerde imalat bitmiş ise hemen tapunuzu alabilirsiniz.
Kredi kullanarak aldığınız evlerde Türkiye’de Oturum Belgesi aldığınız sürece isterseniz dönemsel, isterseniz belge süresi boyunca oturabilir ve/veya kiralayabilirsiniz. Kredi ile alınan evlerde imalat bitmiş ise hemen tapunuzu alabilirsiniz. İnşaatı devam eden yatırımlarda ise mülkün tapusu hazır olma ihtimali de olmama ihtimalide bulunmaktadır. Tapusu hazır olmayan mülkün alınmasını biz firma olarak tavsiye etmiyoruz. Tam olarak hukuki sürecini ve yaşam koşullarını bilemediğiniz bir ülkede bu tür risklerin alınmaması gerektiğini düşünüyoruz. Firmamıza gelen yatırımcılara en iyi mülkü , en uygun fiyat ve en önemlisi kendilerine sorun çıkarmayacak olmasına özellikle önem vermekteyiz.
Satılan mülklerin satışları sırasında Doğal Afet Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmaktadır.
Biz ve Türkiye’de emlak danışmanlığı yapan firmalar doğal felaketlerden oluşacak hasarlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Türkiye’de yapıların özellikle ülkenin deprem kuşağında kalmasından dolayı yapı yaşları fazla olanlarda sıkıntılar yaşanabilmektedir, lakin son 10 yıl içerisinde yapılmış olan yapılarda bu sıkıntılar görülmemektedir. Ayrıca satılan mülklerin satışları sırasında Doğal Afet Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmaktadır. Doğal afet sonucu oluşacak herhangi bir olumsuz durumda yapılan sigorta devreye girecektir, böylece yaşamak durumunda kaldığınız olumsuz durum ortandan kalmış olacaktır. Özellikle deprem ne zaman ne büyüklükte olacağını bilinemeyen bir afet olup önemli olan sağlam yapılarda , sağlıklı bir şekilde yaşamaktır.