Davutoğlu Maçupyanla adımlayarak Türklüğe mahçup oldu….

2 Ocak, 12:42

Politika sürekli dengeleri bozulan bir sistemdir. Politik dengelerin eşit ve doğru yürütülmesi malesef biz Türkler için sıkıcı olarak algılanıyor. O yüzden bizler zaman zaman ağrımayan başımızı, sarıp ağrıyormuş gibi yapıyoruz. Yani canımız sıkılınca bize soykırım iddiası ile kafa tutmaya çalışan, sovetler dağılsa bile bağımsızlıkdan şu ana kadar nasibini alamayan, Rusyanın elaltısı sayılan Ermenistanla ufakdan iletişim kurmaya şimdilik küçük adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz.

Türkiye genelinde bir çok belediye rahberleri hiç kimseye sır değil ki, Ermeni dernekleri ile çalışmalar hayata geçiriyor ve Türkiye genelindeki ermeni derneklerin yönetimi başında Ermenilerin İstanbuldakı dini kahini duruyor. Aralık ayının 17 de İstanbul-Yerevan birabaşa yolcu uçaklarının faaliyetine başlanıldı. Ardından Türkiyenin geçmiş başbakanı Ahmet Davutoğlunun kurduğu muhalif parti önemli bir mevkiye ermeni kökenli Etyen Mahçupyanı getiriyor. Hatırlatalım ki, Mahçupyan Ahmet Davudoğlunun “Gelecek” partisinde tatkikat, inkişaf ve haberçilik bölümüne rahberlik edicekmiş.
Sizce Etyen Mahçupyan bir gazeteci gibi bu güne kadar ermeni soykırımını inkar edip mi? 2007 yilindan itibaren Mahçupyan ermeni yalanlarını yayınlayan Agos Ermeni gazetesinin baş editörlüğünü üstlenmiş.

Daha önce de ismi geçen ermeni gazeteçi Ahmet Davutoğlu başbakan olduğu yıllarda onun Başbakan Başdanışmanı ve gazeteci yazar olarak faaliyette bulunmuştur.

Hele 2012 senesinde Etyen Mahçupyan Hocalı soykırımı ile alakalı bir yazısında Ermenilerin bunu yapmadığını iddia ederek, Azerbaycan Türklerinin kendilerinin soykırım yaptıklarını, hatta Sumgayıt hadiselerinde Azerbaycan Türklerinin küçük teşkilatlanmalarla Ermenileri katl etmelerini dile getirecek yazı yayınlamıştır. Bundan başka Ermeni yalanlarını savunarak, Ermeni yazar daha da ileri gidiyor. 2015 senesinde Türkiye Cumhuriyetinde Başbakan Başdanışmanlığını yaptığı yıllarda Ermeni soykırımı ile alakalı bir yazı yayınlıyor. Yazıda Türkiyenin sahte bir tarihin içinde okuduklarını iddia ederek şöyle diyor: “Türklerin görmesi gereken basit bir gerçek var: Birleşmiş Milletler’in soykırım tanımına göre 1915 tehcirinin ‘soykırım’ sayılmamasına ihtimal kalmıyor”.

Davutoğlu Maçupyanla adımlayarak Türklüğe mahçup oldu…. Bu aslında Türklük ideolojisi ve milletçilik eğilimini kırmak demektir. Bu adım Türkiye’ye özgü değil, Ermeni ideolojisine hizmet ederek, onların da istediği gibi global bir nitelik taşımasına yardımcı olmaktır. Bu adım “Bir millet iki devlet” deyimine karşı atılmış bir adımdır. Bu adım Türk kanına tükürerek, Ermeniye baş eğmek demektir.

Bu adım Ermeniler tarafından katl edilmiş, onca sivil Türkün ruhuna yapılmış saygısızlıktır.
Etyen Mahçupyan muhtamelen Zori Balayan isminde bir Ermeninin Hocalı soykırımı zamanı 13 yaşlı Türk çocuğun diri diri derisini soyduğunu ve 7 dakkada kan kaybından ölmesini kendi dili ile itirafını duymazdan gele bilir, hatta aksini de söyleye bilir. Ama Davutoğlu muhtemelen duymuştur. İşte, Mahçupyanla adımlayarak, Türklük karşısında mahcubiyet de bu olsun gerek!